Kente karşı suç !

“Bina ile zina çoğaldı başımıza taş yağacak” derler. Ayvalık Gümrüğü yeni yapılan limana taşınıyor. Güzel… Şehir içindeki resmi binaların (okullar ve hastaneler dışında) şehir dışına taşınması iyi olur. Fakat şöyle bir durum var. Yeni yapılan gümrük binasının hemen 100 metre ilerisinde Yunanlılardan kalma eski hastane binası şimdi de vergi dairesi binası olarak kullanılan yer var. Mademki gümrük binasının yeni limana hakim bir yere yapılması elzemdi, bu vergi dairesi binası kulllanılsaydı ve vgbinasi.jpgergi dairesi de deniz kenarı olmayan bir yere yapılsaydı ? Olmaz mıydı? Devlet denizi vatandaşa kapatmak için elinden geleni yapıyor.

Bir de şu yeni yapılan gümrük binasının görgüsüzce, cahilce yapılışına ne demeli? Bu bina 40 metre sola ya da sağa yapılsaydı ne olurdu ? Vatandaşlar denizi görürülerse kıyamet mi kopar ? Bu binanın sözüm ona “modern” çizgilerine, koca pencerelerine gelince “akılsız insanların akıllı binası” demek gerekiyor. Nasıl ısıtılacak ve nasıl soğutulacak ? Sürekli ekonomi.jpgolarak klima çalışacak … eee … sonra da doğru dürüst bir bina yapımı için gerekli maliyet 8-10 yıl içinde elektrik faturası olarak bizim cebimizden çıkacak. Peki şu güzelim vergi dairesine, şu güzelim fabrika (evet fabrika) binasının zarafetine, görkemine bakmamak ne demek? Gümrük binasını ve Migros binasını çizenler diplomalarını hangi gecekondu üniversiden almışlar? Bunlar evlerinin oturma odasını tuvalet diye kullandıklarına eminim.

Peki bütün bunlara izin veren belediyeye ne demeli ?vergidairesi.jpg

Binmiş bir KOÇ alametine gidiyor kıyamete.

KOÇ yatırım yapacakmış ? Ne yatırımı ? Üretim ? Sabun ? İmalat ? Hayır efendim market açacak 100 kişi çalışacakmış. Markette çalışmak “iş” midir allah aşkına ? Bu tür “iş”lere dünya çapında MAC-iş deniyor. Yani part-time, yani sigortasız, yani sendikasız, yani uzmanlaşma, geliştirme, yaratılık karşıtı tam bir kölelik. “Oğlum-kızım boşta geziyor” demesinler işi. Bol prim-az maaş işi. Bu tür bir “iş” 200 kişiyi işsiz bırakır şuraya yazıyorum.

Neden eski sabunhanelerdmigros.jpgen birisini açıp gerçek “iş”in ne olduğunu göstermez belediye ? Piyasadaki sabunlardan daha kaliteli ve ucuz sabun-sabun tozu üretmek bizim için “iş”ten bile değil unuttunuz mu? Ayvalık insanı o kadar beceri yoksunu mu?

Çünkü böyle bir üretim tekellerin “işi”ne gelmez de ondan… Siyaset ya tekellerin borazanı olarak yapılır ya da halkın sözcüsü olarak.

 

 

Ayvalık, Seçim ve Listeler

sandik1.jpg Ayvalık’ta genel seçim haraketliliği yaşanıyor. DP, Ahmet Tüfekçi’yi aday göstermeyince partinin eski MHP’li yöneticileri Recep Esen ve arkadaşları istifa ettiler. DP-ANAP ittifakı da gerçekleşmeyince Müjdat Soylu ve Mehmet Şıray’ın, Ahmet Tüfekçi için oy isteme zorunlulukları ortadan kalktı. Herkes rahatladı. Aslında ben bu manzarayı görmek iserdim, ama kursağımda kaldı. Önceki yerel seçimlerde bu ismini saydıklarım Ahmet Tüfekçi’ye demediklerini bırakmamışlardı , bu seçimde ise Ahmet Tüfekçi için oy isteyeceklerdi. Olmadı. Sağlık olsun. Başka hokkabazlıklar izleriz.

CHP’den Muharrem Parmaksız listeye alınmadı. Sevgili arkadaşıma geçmiş olsun diyorum. Onun yerine Belediye Başkanımızın ilk önce serbest muhasebe bürosunda elemanı olan, şimdi ise Belediye Halkla İlişkiler Müdürü olan Gökay Bacan , 5. sıradan Millet Vekili adayı gösterilmiş. Pek şansı yok. Gökay, geçen yıl “Meclis Zeytincilik Komisyonu” üyesi CHP’li 12 milletvekilini gayet güzel ağırlamış, gözlerine girmiş. O sayede aday gösterilmiş. CHP’nin 1. sıra adayı DSP kontenjanından Prof.Dr. Hüseyin Pazarcı. Sağcı birisi. Strateji uzmanı. YÖK profesörü. Daha çok Amerikan “think-tank”çilerini andırıyor. Ayvalık AKP ise listede yer bulamamış anlaşılan. Bir küskünlük havası seziliyor.

Müjdat Soylu, ANAP’tan 3. sıradaydı. Mimar. Geçen seçimlerde Belediye Başkan adayıydı. ANAP barajı aşarsa şansı vardı. Belki de Ayvalıklı adaylar arasındaki en şanslısı oydu. Fakat.. ANAP seçimden çekildi. Başka bahara inşallah.

MHP’den ise Ahmet Duran Bulut 1. sırada. MHP barajı aşarsa yalnızca o seçilebilir.

Ayvalık halkı siyaseti yine “siyasetçilere” bırakmış olamanın yarattığı hüznü yaşıyor. Zeytinciliğin, çevre sorunlarının ve elbette ülkemizin en önemli sorunu olan işsizliğin çözümü için, kendi içinden çıkan bir insanı mecliste göremeyecek Ayvalıklılar.