Ayvalık’ta kazanan yok

Ayvalık 2000 yılında başladığı farklılaşma sürecini 2014 yılında tamamlamış sıradan bir Anadolu kasabası olmaktan çkıp doğrudan büyük sermayenin oyun alanı haline gelmişti.
Böyle olunca Ayvalık’ta siyasetin belirleyeni yerel birkaç zengin olmaktan çıkmış ulusal ve uluslaraarası düzeyde sermaye grupları tarafından yönelendiririlir olmuştu.
Hele hele Balıkesir’in bütünşehir haline getirilmesi Ayvalık Belediyesi’nin elinde bulunan önemli araç ve imkanları kaybetmesine yol açmıştı.
Son on yıl Belediye Başkanı olanlar Rahmi Gençer ve Mesut Ergin bu kısıtlı olanaklar çerçevesinde çalıştılar. Bu yüzden onları daha önceki belediye başkanlarıyla karşılaştıramayız.

Mesut Ergin, CHP içinde farklı adayadaylarını başarıyla safdışı bıraktı, zaten bir önceki seçimde CHP’ye rağmen DP’den aday olup seçimi almıştı, CHP’ye bizzat Kemal Kılıçdaroğlu tarafından davet edildiğinde elbette bu yılkı adaylığını da garantilemişti. Diğer aday adaylarının ortaya çıkmaları aslında şanslarını fazla zorlamaları anlamına geliyordu.

Mesut Ergin başkanlık yaptığı beş yıl boyunca CHP’nin temel politikası olan “rakı içen AKPli” olarak çalıştı.
Büyükşehirle hiçbir sorun çıkarmadı. Bol miktarda taşınmaz sattı, ileriye dönük dişe dokunur hiçbir şey yapmayarak 5 yılı doldurdu.
Rahmi Gencer’in şansı yoktu. Gidip DP’den aday oldu ama son derece tartışmalı bir itiraz süreci sonrasında adaylığı düşürüldü.
Bölye olunca Mesut Ergin, güçlü rakibi AKPli Ali Gür’le karşı karşıya geldi.
Ülke çapında AKP’nin girdiği büyük erime söz konusu olmasaydı Ali Gür seçimi alabilirdi. Mesut Ergin son derece kötü bir belediyecilik çalışması yürüttüğü halde genel havanın yarattığı etkiyle seçimi kazandı.
Ayvalık inşaat ve turizm şirketlerinin hedefinde olan küçük bir şehir.
Şimdi Balıkesir Büyükşehirde CHPli Ahmet Akın ve Ayvalık’ta tekrar CHP’li Mesut Ergin var. sermaye gruplarına karşı bu ikisinin direneceğini düşünmek saflık olur.
Ama sık sık, bu ikisine bu seçimi almalarının ülke çapındaki dönemsel bir takım gelişmelerden kaynakladığını hatırlatmak gerekiyor. dönemsel gelişme ise sermayenin milyonlarca insanı sürüklediği büyük yoksullaşmadır.
Bu ikisine (dinleyeceklerini zannetmiyorum ama ) emekten, yoksullardan yana bir belediyecilik yapmalarını tavsiye ederiz.