Kan denizi ve bir umut

AKP’nin ve yarattığı rejimin kalıcı olduğunu görmek zorundayız. Bu ne AKP ne de RTE’nin yeteneklerinden kaynaklanmıyor.

Kapitalizmin dünya çapında artık “burjuva demokrasisi” olarak adlandırdığımız rejimlere ihtiyacının olmadığını; varlığını devam ettirmek için zorun tayin edici olacağını bir döneme girildiğini unutmamalıyız. Bunun nedenleri elbette ayrıca ayrıntılı inceleme ve tartışmaya açık.

Sistemin AKP türü bir yapıdan vaz geçmeyeceği açık.

Sistem AKP’yi inşa etmek için on yıllardır yığınak yaptı. Bu yığınak sistemin (kapitalizmin) kolay kolay vazgeçebileceği bir yığınak değil.

* * *

Toplum oy oranlarına bakılırsa %60 a karşılık %40’lık bir bölünme yaşıyor. Bu bölünme eğer kararlı hale getirilirse doğru bir bölünmedir (kutuplaşmadır).

Şimdiye kadar olan Kürt-Türk

, ya da laik-islamcı bölünmeleri doğru bölünmeler değildi. Ve bu bölünmelerden toplumu ileriye götürecek sonuçlar beklenemezdi. Ama şimdi bir tarafta AKP-MHP-Ordu diğer tarafta CHP-HDP-Sosyalistler olarak ortaya çıkan (içlerinde rahatsız olanlar olacaktır ama) bölünme doğru bir bölünmedir.

Bu bölünmeden toplumu ileriye taşıyacak sonuçlar ortaya çıkabilir. Gericiliğe karşı ilericilik ve laiklik, diktaya karşı cumhuriyet, faşizme karşı demokrasi, savaşa karşı barış. Bu bölünmede halk güçleri kendi örgütlerini dahi aşan onları değiştiren belkide onların dışında yeni örgütler kuran bir mücadele hattı geliştirebilirler.

Kendini seçimlerle ve bu düzenin çeperiyle sınırlamayan bir hat ortaya konabilir.

Bugün için azınlık olabiliriz.

Mesele bu kan denizinden kurtulma iradesini ortaya koyma meselesidir.