HİNDİSTAN’DA GÖLLERİN ŞİRKETLERE PEŞKEŞ ÇEKİLMESİNE KARŞI ULUSLARARASI DAYANIŞMAYA ÇAĞRI

Hindistan’ın Bangalor eyaletindeki 4 büyük göl – Agara, Hebbal, Vengaya ve Nagavara gölleri- yerel yönetime bağlı “Göl Geliştirme Bürosu” tarafından özelleştiriliyor. Göllerin, istek üzerine süresi uzatılacak şekilde, 15 yıllığına özel şirketlere kiralanacağı belirtiliyor.Burada “göl geliştirme” adı verilen faaliyet, göllerin etrafına büfe, lokanta, su sporları klubü, çeşitli suda giden motorlu ve motorsuz araçların kiralanacağı yerler gibi tesisler inşa etmek. Oysa yerel halk ve aktivistlerin başlattığı bir inisiyatif, göllerin kendi yaşam akışını bozacak ve buraları tüketim kültürüne malzeme edecek bu çabaya karşı durmaya çalışıyor.

Burada “göl geliştirme” adı verilen faaliyet, göllerin etrafına büfe, lokanta, su sporları klubü, çeşitli suda giden motorlu ve motorsuz araçların kiralanacağı yerler gibi tesisler inşa etmek. Oysa yerel halk ve aktivistlerin başlattığı bir inisiyatif, göllerin kendi yaşam akışını bozacak ve buraları tüketim kültürüne malzeme edecek bu çabaya karşı durmaya çalışıyor. Daha önce Nagavara gölünün bir kısmında yapılan benzeri uygulamaların zararlarına dikkat çeken insanlar, “halka ait ortak kaynak” (public commons) olarak gördükleri göllerin kiralanabilir bir mülke dönüştürülmesine razı olmayacak.

Aktivistler ayrıca, daha önce Norveç hükümeti ve Hindistan Çevre Bakanlığının desteğiyle göllerin düzenlendiğini ve hem göçmen, hem yerel kuşlar için harika bir yaşam alanı ve sulak alan haline geldiğini vurguluyor. Zengin hayvan ve bitki çeşitliliğinin yanı sıra, göller onlarca balıkçı ailesinin de biricik yaşam kaynağı. Agara gölü çevre halkın piknik ve yürüyüş yapmak, bir araya gelmek için severek seçtiği bir yer, Hebbal gölü ise hem balık avlanması ve hayvanların otlatılması için, hem de çevredeki küçük köylülerin tarlalarını sulaması için yaşamsal öneme sahip bir su havzası. Ayrıca, dünyanın her yerinden düzenli olarak göle ziyarete gelen kuş gözlemcileri, bölgeye endemik su kuşlarının çeşitliliğini belgelemiş. Hebbal Gölünün su kuşu barınağı ve doğal park ilan edilmesi için de daha önce çok sayıda girişimde bulunulmuş.

Öte yandan, göllerin etrafına kurulmuş köylerde yaşayan çocukların açık alanlara ulaşabilmesi, doğayla haşır neşir olması ve özgürce hareket edebilmesi de, aktivistlerin önemli üstünde durduğu bir mesele.

Ticari amaçlarla göllere verilecek zararların geri dönülemez sonuçları olacağını da hatırlatan aktivistler, göllerin özelleştirilmesi projesinin bir hırsızlık ve yasadışı bir uygulama olduğunu, doğal miraslarına sahip çıkmak için direneceklerini belirtiyor.

ŞİRKETLERİ DÜNYAMIZDAN KOVACAĞIZ

Emek ve Doğa düşmanı şirketler için yirmibirinci yüzyılın en önemli sermaye birikim aracı su haline gelmiş gibi görünüyor. Dünyanın her yerinde yoksullara ve diğer canlılara yaşamı dare den bu uygulamalar karşısında uluslararası bir dayanışmayı hayata geçirmemiz gerekiyor. 2009 yılında Türkiye’de gerçekleştirilmesi düşünülen su forumu da uluslarası şirketlere su varlıklarının peşkeş çekilmesi amacıyla hazırlanıyor. Yoksullara ve doğaya olan ekolojik borçları her gün giderek kabaran şirketlerin Hinidstan’da gölleri işgaline karşı http://www.ipetitions.com/petition/blorelakes/ adresinden imza kampanyasına destek olabilirsiniz. Unutmayalım ki su haktır ve tüm canlılığın temelidir. Şirketlerin tükettiği bir dünya değil; barış, adalet ve ekolojik bir gelecek istiyoruz.

www.karasaban.net

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir