Kategori arşivi: Site Yazarları

Hakkıbey’e dozerle girdiler

Yakında apartmanlar, alışveriş merkezleri de yaparlar. Daha sonra duble yollar, otobanlar. Bu dağların şu çalı çırpının kime ne faydası var.
Mahalli idaremiz itiraf etmiş “Koç’tan para aldık” diye. Bunu biz zaten biliyorduk. Sabancıdan’da para alındığı kesin. Dozerle girmişler işte.

CHP’li mahalli idarelerimiz bizi oyalıyor bu yıkımı durdurmaya kimsenin niyeti yok.

Bu tabloyu alacak Ayvalıklı yok mu?

49X34 cm resim ebat / 66x52 cm çerçeveli ebat
Gittigidiyorda satılıyor 3000 lira 1942 de yapılmış.
FUAT MENSİ DİLEKSİZ
” AYVALIK SAHİLİ ”
KARTON ÜZERİ YAĞLIBOYA
RESMİN ARKA
RES. KEMAL BENLİOĞLU’NUN İMZASI YER ALIYOR
ORJİNAL KOLEKSİYONLUK BİR ESER
FUAT MENSİ DİLEKSİZ ( 1880- Tire, 1965 )
idadi ve rüştiyedeki öğrenimini tamamladıktan sonra Fransa’ya gitti. Paris’te Despiau’nun atölyesinde çalıştı. Hocasının ölümü üzerine v. Marcuchi’nin atölyesine geçti. Almanya, italya ve yunanistan’da serbest sanatçı olarak yaşamını sürdürdü. Makedonya ve batı trakyada vatani görevler üstlendi. Trablusgarp’ta milis kuvvetleri kurarak düşmana karşı savaştı. Birinci dünya savaşının bitiminde mısır çöllerinden kaçırdığı çok miktarda altın varlığını ve belgeleri hükümete teslim etti. Dönüşte ingilizlere tutsak oldu, tutsaklıktan kurtulunca da, Avrupaya geçti. izmire yerleşti. Çanakkale zaferini simgeleyen izmir poligonunda  diktiği ilk heykel 1919 da yunanlıların izmir i işgali sırasında tahrip edildi. Kurtuluştan sonra izmirde yapılan Atatürk heykelinin yapımı sırasında Canonica ile çalıştı. Bu çalışma, italyan sanatçının Avrupa’da oluşturduğu heykel çalışmaları sırasında da sürdü.
Yurda dönüşünde , izmir ve yöresinin ( aydın, bergama, dikili, ayvalık ) doğal güzelliklerini tuvallerine yansıttı. Yaşamının sonuna doğru Tire’de yalnızlığa çekildi.
İzlenimci anlayışta çalıştığı peyzaj ve ölü doğa resimlerinin yanında, heykel sanatıyla yoğun biçimde ilgilendi. izmirde çanakkale zaferini temsil eden Mehmetçik Heykeli, İzmir Milli Kütüphane ve Vidinli Teyfik Paşa Büstü, izmir fuar alanındaki anıt, bu dalda gerçekleştirdiği başlıca yapıtlardır.

Hasan Bülent Türközen milletvekilliğine aday mı oluyor?



Kasabamızdan en son Nejat Sarlıcalı’yı yollamıştık meclise. Bir iş de yapmamıştı. Boşa zaman geçirip gelmişti Ankara’da.

Hasan Bülent Türközen de “yaptıklarının yapacaklarının teminatı olarak” mebus olmayı kafasına koymuş anlaşılan.  Bir askeri darbe gerçekleşseydi Hasan Başkan’ın işi kolaydı.  Ama maalesef normal bir seçime gidilecek. Öncelikle Baykal’ın gözüne girmek lazım. Bunun yollarını biz anlatacak değiliz Bunca zamandır artık yeterince öğrenmiştir artık.

Gazetelerdeki demeçlerine bakıldığında Hasan Başkan’ın hayatında ilk defa gazete filan okumaya, memleket ve dünya sorunlarıyla ilgilenmeye başladığını görüyoruz. Eh elli yıllık açık kolay kapatılamaz ama yine de iyi niyetli bir çaba.

Son olarak Karaayıt’da tereddütü bir yana bırakıp net tavır aldıydı madene karşı “madenin çöplerini vidanjörle aldırcağıma dair söz verdiğimi ispat edin istifa ederim” demişti. Biz de inanmıştık.

Hasan’ın kankası Hüsnü olaydan pek memnun değil anlaşılan. Bölgemizden bir de Mehmet Akif Öznal hevesli görünüyor milletvekilliğine. Hitabet gücü kuvvetli. Öyle ki TKP’nin bir toplantısında genel başkanı Deniz Baykal’ı hararetle savunarak puan kazanmıştı.

Kenan Evren’in dediği gibi bunlar hep “heves”, heveslerini alsınlar bırakırlar.

Hasan Başkan verdiği demeçte “milletvekili seçilsem bile Ayvalıkla ilgili mesuliyetim devam edecektir” demiş. Buna da inandık. Hele bir satılacak Bir şey kalmasın, Ayvalık’ta belediyeye ait tüm kamu mal ve hizmetlerini şirketlere devretsin, zaten başkan olmasına da gerek yok.

Hizmetlerin en büyüğünü yerine getirmek için Ankara yollarına çıkacak başkanımız.

para durumu

Ayvalık’ta suyun satışında son adımlar

Geçen yıl Belediye Meclisi suyun “kartlı sistemle” satışı için karar vermişti. Bu karar yıl başından bu yana adım adım uygulamaya sokuluyor.

Ulaşımın özelleştirilmesi büyük ölçüde tamamlanmıştı bilindiği gibi. Belediyenin kasası fakirleşmişti. Şimdi de suyun önce kartlı sistemle satışı daha sonra özelleştirilmesi planlanıyor. Hasılı şu an sıfır düzeyinde olan belediye bütçesi birkaç yıl içinde eksiye düşecek.

Yıllardır yapılan tahmin tutacak sanırım : 2014 seçimlerinde belediye başkanlığı yalnıza sembolik bir şekilde seçilecek. Ayvalık’ı para babaları dolaylı olarak yönetmeyi bırakıp doğrudan yönetecekler. Eh bu da burjuva doğrudan demokrasisi 🙂

Midilli’de üç anarşist

Midilli’de üç anarşist evvelki gün yapılan genel greve destek için gösteri yaptılar. Yunanistan’da milliyetçi ve stalinist sol II.dünya savaşındaki karşı-devrimci tutumları yüzünden sağ partiler olarak görülüyorlar ve kabul görmüyorlar.

Anarşistler ve resmi olmayan marksist grupların ise büyük bir saygınlığı var. Geçen yılki büyük protestolarda stalinist KKE olay çıkaranları “çapulcular” olarak nitelemişti.

Madencilerin Karaayıt’taki yalanı ortaya çıktı

susuz dere
Burada gördüğünüz dere Karaayıt köyünün girişi. Sel suyu ilerdeki tepenin arkasına gidiyor. İlerdeki tepede ise maden tesisi var.

Bu dere yazın kuru. O yüzden madenciler “burdan su akmıyor baraja

Burası ise madenin bulunduğu tepenin arkası. Bu dere doğrudan baraja dökülüor. Yanda gördüğünüz toprak yığını ise madenin pasa (atık) dökeceği yer.

giden pislik yok. Burayı maden atıklarını doldurmak için kullanacağız” diyorlardı. Fotoğraflarda bunun yalan olduğu gözüküyor.
Bu sular doğrudan baraja gidiyor. Yani bizim çeşmelerimizden akacak olan baraja. Yandaki büyük yığınlar ise madenin “pasa” döküm yeri. Yorum size kalmış.

Bu çıkıntılı bina nedir ?

Cennet Tepesi'ndeki bina !!!Yandaki bina nasıl yapıldı bilen var mı? Belediye meclisi hangi yasaya, hangi karara göre izin verdi bu binanın yapımına ? Diyelim ki “yasal hakkı var”dı peki o halde olur olmaz heryere o kadar para savuran belediye halkı da yanına alarak meşru bazı yollarla bu binanın yapımını engelleyemez miydi ? Hatta binanın yerini satın almayı, bina sahibine başka bir arsa vermeyi, en sonunda “siz böyle çirkin bir şey yapacağınıza gelin size güzel bir bina yapalım ama bunu yapmayın” diyemez miydi ?

Yerel Seçimler Öncesi Pazarlıklar Kızıştı

Yerel seçimlere bir yıldan biraz fazla kaldı. AKP anayasayı değiştirip seçimleri öne alırsa elbette başka !

Mevcut Belediye Başkanı CHP’den tekrar adaylığını koyacak gibi görünüyor. AKP ise Mehmet Şıray’ı gösterecek. Büyük bir oy potansiyeline sahip MHP ve elbette Ahmet Tüfekçi’nin işaret ettiği “başka bir aday” da seçime girerse her defasından faklı olarak en az 4 bileşenli bir seçim yaşayacağımız ortaya çıkıyor.

BOŞLUĞUN GÖZYAŞLARI

Kentler değişirler, nüfusları artar; büyür. Kentler soluk alır, kavga eder, gülümser, ağlar. Bir insanın tarihinde ne varsa kente geçer; kentin tarihi de insana. Bazı tarihleri kent unutmak istemez insan unutturur; bazılarını da kent unutmak ister insan hatırlatır. Böylesi bir girizgahın ardından bir edebi metin, bir tarih yazısı, bir biyografi falan gelmeyecek baştan söyleyeyim; yazıya devam… Tanık olmak yalnızca insana has bir özelliktir; tanıklığın kuralı görmek, duymak ve aktarmaktan geçer; aslında romantik bir bakıştır kentlerin de tanıklığı. Gerçekte yaşamayandır kent; insanıyla yaşayandır ancak. Terkedilmiş köyler ya da bir evin bahçesinin nasıl yalnızlığını haykırdığını biliriz; insan yoksa kent de yoktur; tarih de…

Ancak şu da var ki insanların eylemleri o kente geçer. Meydanlarına işlenir, duvarlarına yazılır, şiirlerde söylenir, türkülerde çağrılır, öykülerinde hayat bulur; biri bir sokak çeşmesi yapar ve hatırlansın diyedir üzerine düşülen not ‘…. hayratı’; çünkü suyu içen kişi, merhametle uzanmış bir eli yüz yıl sonra da olsa kavramıştır; tanımasa da minnet duyar; aslında küçük bir şeydir bu eylem; bir avuç sudan ibarettir. Biri bir ağaç diker, sonra biri gölgelenir, soluk alır; o içten teşekkür bütün bedelleri karşılamaya yeterlidir. BOŞLUĞUN GÖZYAŞLARI yazısına devam et